MESDER/AKADEMİ EDEBİYAT SOHBETLERİ-6- “KURMACANIN GRAMERİ”
Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneği (MESDER) ile KSÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi işbirliğiyle 12 Haziran 2024 tarihinde altıncısı düzenlenen “Mesder/Akademi Edebiyat Sohbetleri-6” programında; Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü akademisyenlerinden Doç. Dr. Selim Somuncu, “Kurmacanın Grameri” konulu konuşmalarıyla yer aldı.
KSÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Poyraz’ın açılış konuşması ve Mesder başkanı Ali Avgın’ın takdim konuşmaları ardından, program konuğu Doç. Dr. Selim Somuncu, edebiyatta “Kurmaca” konusunu akıcı bir üslupla anlattı. Her zamanki gibi programa çok sayıda şair ve yazar izleyici olarak katıldı. Oldukça verimli geçen söyleşide konuşmacı Selim Somuncu özetle şu bilgileri aktardı:
SANAT ESERİNDE GEREKSİZ AYRINTILARA YER VERİLMEMELİ
“Çehov’a göre oyunda duvarda silah varsa patlamalıdır. Bu şu anlama gelir: Sanat eserinde gereksiz ayrıntıya yer yoktur.” Somuncu, dilbilimcilerin derin yapı yüzey yapı kavramlarını kurmaca metinlere uyarlayarak, klasikler özelinde edebi esere ve kurmacaya ilişkin bir çıkarımda bulundu. Diğer bir husus olarak ise başarılı bir romanın özellikleri arasında çok sesliliğin olmazsa olmaz olduğuna vurgu yaptı.
“Bunun dışında hemen her romancı bir şekilde zaman ve mekân unsurunu romanda kullanır. Nitekim bilindik ‘roman teknikler’ kitapları da bu türden hususiyetleri anlatır,” dedikten sonra sözlerine şöyle devam etti:
ROMANDA ALT OLAY ÖRGÜLERİ, ANA OLAYI MUTLAKA BESLEMELİ
“Kurmacada ana vaka ve alt vakalar vardır. Başarılı bir kurmaca da alt olay örgüleri ile ana vaka arasındaki uyum sıkı örülmüş olmalıdır. Romanda, bu ilişki ne kadar kusursuz ise romanda o kadar edebi anlamda değer kazanmış olur. Özetle alt olay örgülerinin ana olayı, ana vakayı mutlaka beslemesi gerekir.”
Somuncu, günümüz popüler romanlarında bunun çok zayıf olduğunu ifade ederek, buradan hareketle; birbirine geçmiş örüntüler içinde birbirine muvafık hikâyeler olmalı. Ana hikâyenin, alt olay örgülerinin birbirine muvafık olması gerektiğini hatta birbirini beslemesi gerektiğini ifade Ederek; Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Floransa Büyücüsü, Yüzyıllık Yalnızlık, Dos Passos gibi romanları böylesi romanlara örnek olarak gösterdi.
ROMANCI, TARİH BİLECEK, SOSYOLOJİ BİLECEK VE PSİKANALİZİN DERİN SULARINDA YÜZECEK
Selim Somuncu, karakterizasyon meselesine de vurgu yaparak; “Romanda karakterizasyondan maksat roman kişisi yaratmak ve salt kahramanları konuşturmak değildir. Oluşturulan roman kişisini okurun zihninde kalıcılaştırmak, roman kahramanını derinleştirmek, devrin sosyal manzarası içinde vermek, tarihsel ve toplumsal bir misyon yüklemek… Dolayısıyla bunları yapabilmek için; romancı tarih bilecek, sosyoloji bilecek ve psikanalizin derin sularında yüzecek.” dedi.
EDEBİ ESERDE, ESERİN ESTETİK DEĞERİNİ BOZMADAN İDEOLOJİ YER ALABİLİR
Kurmaca için en önemli sorulardan birisi de eserde ideoloji olmalı mı? Sorusudur. Bu soru bağlamında meseleye değinerek; “İdeolojik metin kötü metindir,” klişesinin edebiyatta bir galatı meşhur olduğunu ifade ettikten sonra şöyle devam etti:
“Bu bağlamda ideolojinin kurmaca metinlerde yer almasına ilişkin olarak iki farklı kavramdan bahsedilebilir: Bunlar, nihai ideolojik söylem ve biçimsel ideolojik söylem şeklindedir. Biçimsel ideolojik söylem, edebi eserde eserin estetik değerini bozmadan ideolojinin yer alma biçimidir. Nihai ideolojik söylem ise eseri değersizleştiren bir ideolojik söylemdir. Olması gereken biçimsel ideolojik söylemdir. Biçim oluşturucu ideolojik söylemdir. Bunun kurguya zararı değil katkısı olur.”dedi.
Program, soru-cevap bölümü ardından; KSÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Poyraz ve Mesder Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avgın’ın izleyicilere ve program konuğu Doç. Dr. Selim Somuncu’ya teşekkür ederek söyleşi son buldu.
“MESDER/AKADEMİ EDEBİYAT SOHBETLERİ-6” programını gerçekleştiren Mesder Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneği ve KSÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesine çok teşekkür ediyoruz. Bu vesileyle, Sayın dekan Prof. Dr. Yakup Poyraz’a, programa konuşmacısı sayın Doç. Dr. Selim Somuncu hocamıza ve böylesine anlamlı programa katılım sağlayan izleyicilere ve çok değerli şair ve yazarlarımıza teşekkür ediyoruz.
Selam ve sevgilerle.