
MARAŞ BANA GURBET OLDU
Ali Yurtgezen ağabey için
Mağarama dönüyorum varsın şehir size kalsın
Anıları döş cebime doldurarak gidiyorum
Derviş gibi geçiyorum boş Trabzon caddesinde
Heybemde gam taşıyorum üstüm başım toz içinde
Benden bana şakır şakır bir yağmur gönder Allah’ım
Kendi kendime giderim geri dönemem kendime
Hâl diliyle konuşacak bir hâldaş arar gözlerim
Dudaklarım susa susa yara açmaya başladı
Fikir dükkân yıkılmış Fazlı, Ferhat zikre dalmış
Ahmet Doğan ile gitmiş şol kapının anahtarı
Maraş bana gurbet oldu yaşım yetmişi bulmadan
Hüzün takımını giydim endam aynası ararım
Adım attıkça uyanır içimde fay kırıkları
Ağlamaya mecalim yok gözlerimde yaş kalmadı
Artık hangi türkü yansa dumanında ben tüterim
Artık hangi şehre gitsem bir tanıdık yüz bulamam
Yüzümden solup gidiyor aldandığım dünya rengi
Candan içeri bakarım gördüklerim serap değil
Uzaklar yakına gelir tüyüm teleğim dökülür
Benden bana bir hâl olur kuşlar uçar avucumdan
Tayyip Atmaca