ZAMAN; BİR DEMİR KADAR AĞIR
Bazen bir dağ kanatlanır ruhumda
Bin atlı geçer yalın kılıç,
Her nalında kıvılcımlar
Kırk kilitli bin kapı ardında
Sonra susarım sükût, sükût içinde
Bazen bir çığlık kopar
Ardımda bin galaksi bırakır
Giderim buralardan, sensizce.
Bazen bir kuş bile uçmaz
Yerde ölü bir serçe
Tüm renkler donar,
Ve burkulur ruhum yokluğunda,
Sonsuz bir çölde susarım.
Düşerim bir derin boşluğa,
Gelen olmaz ardımdan.
Bir yalnızlık çöker,
Ruhum çekilir ağır, ağır
Ve gurbet, sessiz hıçkırığım
Gözlerim bir âmâ gibi, gözlerinde.
Herkes, her şeye sağır.
Zaman, maskeli bir hırsız gibi içimde
Ben her şeyden bihaber
Bazen ipekten yumuşak ve tül gibi şeffaf
Ve bir demir kadar ağır.
Ebumüslim Bıçakçı