Genel

ATurkiye.com Yazdı: “Ali Avgın’dan Öğrencilere Germanicia’nın Gizemli Hikayesi”

Araştırmacı Yazar Ali Avgın, İbrahim Çalık Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle buluşarak “Germanicia Güzeli” romanını ve Kahramanmaraş’ın tarihi mirasını etkileyici bir söyleşiyle yeniden yorumladı.

İbrahim Çalık Anadolu Lisesi’nin “Bir Yazarın İzinde” projesi kapsamında öğrenciler, Araştırmacı – Yazar Ali Avgın ile edebiyat ve tarih dolu bir öğrenme deneyimi yaşadı. Avgın, yazarlık deneyimlerini ve “Germanicia Güzeli” adlı romanın içeriğini öğrencilerle paylaştı.


Neden böyle bir roman yazmak ihtiyacı duyduğunu anlatan Avgın, “Kahramanmaraş’ın unutulmuş ve unutulmaya yüz tutmuş tarihi ve kültürel mirasını yaşatmak ve anlatmak bu şehre yapabileceğimiz en büyük hizmettir. Çünkü kadim bir şehir olan Kahramanmaraş’ın tarihi içinde nice hikâyeler barındırıyor. Tüm kitaplarımda bir pergel misali merkezim daima Kahramanmaraş’tır. “ dedi.

Yazarlık serüvenini ve yazdığı romanlar hakkında öğrencilerle bilgiler paylaşan Avgın, soru-cevap bölümünde ise öğrencileri hayranlıkla karşıladığını belirtti. Öğrencilerin kitabı okumasına vesile olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ali Boz, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Cuma Demirci’ye “Bir yazarın İzi” projeleri için teşekkür eden Avgın, öğrencilerin sorduğu sorular karşısında cevapları büyük bir heyecanla dile getirdi.

İki saate yakın süren söyleşi sonrası Avgın, Okul Müdürü Ali Teltik’e karşısında geleceğin mimarlarını gördüğü için özellikle teşekkür etti. Başarının ekip ruhunu yakalamak olduğunu söyleyen Avgın, “Müdürümüz, İbrahim Çalık Anadolu Lisesinde öğretmenler ve öğrencilerle birlikte bunu başarmış” diye konuştu.

Okul Müdürü Teltik ise, Yazar Avgın’a teşekkür ederek proje kapsamında öğrencilerin Kahramanmaraş’ın tarih ve kültürel mirasına duyduğu ilgiyi, romanda adını geçen yerlerin geziyle taçlandıracaklarını, kompozisyon çalışmasıyla da öğrencilerin ödüllendirileceğini belirtti.

Araştırmacı Yazar Avgın’ın konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

*Bugün buraya, Kahramanmaraş’ımızın bağrından çıkan, Germanicia antik kentinin gizemli atmosferinde yeşeren “Germanicia Güzeli” adlı romanımı sizlerle paylaşmak için geldim. Bu kitap, aslında bir zamanlar bu topraklarda yankılanan seslerin, fısıltıların, belki de gözyaşlarının ve kahkahaların bir yankısıdır.

*Hikâyemiz, günümüzden çok uzaklarda, Germanicia’nın henüz toprağın altında uyumadığı, mozaiklerinin göz kamaştırdığı bir dönemde başlıyor. Düşünün ki, o taşların üzerinde nice ayaklar yürüdü, nice hayaller kuruldu. İşte ben, bu antik kentin ruhunu, o dönemin insanlarının yaşamlarını, hayallerini ve mücadelelerini kurgulamaya etmeye çalıştım.

*Romanımın kalbinde, kaba gücün ve sanatsal inceliğin arasındaki o kadim çatışma yatıyor. Tıpkı hayatın kendisi gibi… Her zaman bir çekişme, bir denge arayışı vardır. Hırslı yöneticilerin buyrukları altında ezilmeye çalışılan, ruhunu sanatın güzelliğine adamış insanların direnişini anlatmak istedim. Onların fırçaları, çekiçleri, belki de sadece yüreklerindeki o ince duygu, o dönemin dünyasına bir güzellik katmaya çalışıyordu. Ve bu güzellik, o muhteşem mozaiklerde, günümüze kadar ulaşan bir fısıltı olarak kaldı.

*Elbette, bu mücadelenin içinde, o taşların arasında yeşeren bir aşk hikayesi de var. Çünkü aşk, en zor zamanlarda bile filizlenebilen, insan ruhunun en güçlü yanlarından biridir. Belki de o mozaiklerin her bir taşına, o aşkın bir damlası sinmiştir, kim bilir?

*Hikâyemizde, Germanicia’da doğup uzak diyarlarda, Konstantaniye’de önemli bir konuma yükselen bir din adamının da izini sürüyoruz. O da, kendi yöntemiyle belki de kelimelerin inceliğiyle hakikati insanlara ulaştırmaya çalışıyordu. Tıpkı bir yazarın kelimeleriyle dünyayı anlatmaya çalışması gibi…

*Ve günümüze geldiğimizde, bu antik kentin sırlarını aralamaya çalışan iki arkeoloğun heyecanına ortak oluyoruz. Onların meraklı gözleri, sabırlı elleri, geçmişin tozlu sayfalarını çevirmeye çalışırken, kendi içlerinde de bambaşka bir keşfe çıkıyorlar: Aşkın o beklenmedik, o derin duygusuna…

*Sevgili gençler, bu romanı yazarken amacım sadece bir hikaye anlatmak değildi. Aynı zamanda, yaşadığımız bu toprakların ne kadar zengin bir geçmişe sahip olduğunu, o geçmişin izlerinin hala nasıl canlı bir şekilde durduğunu göstermek istedim. O mozaiklere baktığınızda, sadece renkli taşlar görmeyin. Onların her birinde bir emek, bir duygu, bir yaşam öyküsü saklıdır. Tıpkı bir kitabın her bir kelimesinde olduğu gibi…

*Unutmayın, her birinizin içinde de anlatılmayı bekleyen bir hikaye vardır. Önemli olan, o hikâyenin sesini dinlemek ve onu cesaretle paylaşmaktır. Tıpkı bu romanın sayfalarında yaptığım gibi…

Daha Fazla Göster

Ali Avgın

Türk müziği ve tasavvuf kültürüne duyduğu özel ilgi nedeniyle, bu alanda birçok kültürel oluşumda ve derneklerde görev aldı. Kahramanmaraş Klasik Türk Musikisi Derneği'nde yönetim kurulu üyeliği yaptı.… More »

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu