Ekmeğini yedim, suyundan içtim,
Ekmeğini yedim, suyundan içtim,
Sokağını gezdim, yolundan geçtim,
Yuvasız bir kuştum, koynuna göçtüm,
Kol açıp sımsıkı sarıldın Maraş…
Şimdi, yüreğinden yaralı cansın,
Seni bu hallere koyan utansın,
Düşsen de sen hâlâ bir kahramansın,
Sadece savaşta yoruldun Maraş…
Gördüğün dehşetti, korkunç kâbustu,
Duvarlar can aldı, taşlar kan kustu,
Vicdanı yoksunlar, sinsice sustu,
Per perişan olup kırıldın Maraş…
Kıyamet rüzgârı, başında döndü,
Binlerce yuvanın çerağı söndü,
O gece kara kış, baharı yendi,
Mağdur kaldığından, darıldın Maraş…
Üşüyen çığlıklar, dudakta dondu,
Toz kokan bir ecel, göğsüne kondu,
Yer dizine aldı, bir ninni sundu,
Tatlı bir uykuda vuruldun Maraş…
Acı hicran oldun, ömür yazımda,
Ney gibi inlersin, gönül sızımda,
Hayallerim ölen ruh enkazımda,
Akan gözyaşımla duruldun Maraş…
Matem hüznü çökmüş, yeliz gözüne,
Dünya kirli geldi, temiz gözüne,
Bir umut saklıdır, henüz gözüne,
Bir de bakarsın ki, kuruldun Maraş…
Fatime Eli Hüseyin Yıldız